Belediyelerin 2023 Karnesi “Orta”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 2019 seçimlerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na iki kez yenilen AKP’nin, 2024 seçimlerinde oyuncu değişikliğine giderek Murat Kurum’la şansını deneyecek olması, iyi yönetişim kitabının kapağının hiç açılmamış olduğunu gösterir.

1999 Marmara Depremi’nden beri büyük deprem riski yakınsanan İstanbul’da yaşanan kentsel kıyımın ortaklardan biri; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise bir diğeri de kısa adı TOKİ olan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017’de Esenler Belediyesi’nde yaptığı bir konuşmada “İstanbul’a ihanet ettik. Hala da ediyoruz” derken kimleri kastediyordu hala öğrenemedik!

Murat Kurum, 2009-2018 yılları arasında T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı iştiraki Emlak Konut GYO AŞ Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.

2018 yılında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak girdiği Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nden İstanbul Belediye Başkan Adayı olarak çıktı.

Ülkenin en büyük sorunu haline dönüşmüş konut sorununu çözemeyen AKP iktidarının ilk derece sorumlularından Kurum gibi bir isim mega kent İstanbul’a aday gösterilebiliyorsa, “iyi yönetişim” karnesi belediye başkan adayı belirlemede ölçü olmuyor demektir.

Bir umut diyelim, yararlananlar olacaktır!

1980’lerden beri “yönetim kalitesine” odaklanan çalışmaları ile tanıdığımız ARGE Danışmalık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’in kurucu başkanı olduğu Argüden Yönetişim Akademisi Vakfı’nın “Belediye Yönetişim Karnesi-2023” çalışması, toplumsal kavrayışa katkı sağlayabilir.

Dr. Argüden ve bu çalışmayı gerçekleştiren ekipten Dr. İnan İzci ve Dr. Erkin Erimez ile geçtiğimiz akşam biraraya geldik.

İstanbul’un 27 ilçe belediyesinin 2018 yılı ile 2023 yılı verileri, 14 değişik açıdan 227 soruyu kapsıyor.

Argüden’e ilk sorumuz “Belediyelerin karne notu ortalaması” oldu.

Maalesef ortalama son 5 yılda ancak 5.6’ya çıkabilmiş.

En yüksek puanı alanlar bile belirlenen “iyi yönetişim” kriterlerinin ancak yüzde 75’ine ulaşabiliyorlar.

Tutarlılık, sorumluluk, hesap verebilirlik, adillik ve kapsayıcılık, şeffaflık, etkililik, katılımcılık ilkelerine uyumu gösteren “iyi yönetişim” karnesi son 5 yılda büyük farklılıklar içermiyor.

Karşılaştırılan dönemde en yüksek puanı alan belediye 2018 yılında Avcılar, Bağcılar ve Kadıköy’den ibaret olurken, 2013 yılında bunlara Beşiktaş (CHP), Çekmeköy (AKP), Maltepe (CHP), Sarıyer (CHP), Sultanbeyli (AKP) ve Şişli (CHP) de eklenmiş.

Aynı dönemde “etkinlik ve verimlilik”, “kaynak kullanımı” kriterlerinde küme düşen ilçe belediyelerinin başında Arnavutköy (AKP) geliyor.

Kanal İstanbul projesi arazi içinde kalan Arnavutköy Belediyesi, Haşim Baltacı’dan başka belediye başkanı görmedi.

Kapanan Refah ve Fazilet Partisi’nden sonra AKP’nin kurulmasıyla birlikte, Arnavutköy Kurucu Belde Başkanı olan Baltacı, 2004 yılından beri de tüm Arnavutköy belediye seçimlerden başkan olarak çıktı.

Eski AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Dr.Hakan Bahadır’ın başkan olduğu Bahçelievler belediyesi (AKP) çok daha ilginç bir durum sergiliyor.

Öyle ki “temsil ve katılımda” en alt puan olan 125-250 aralığındaki yerini korurken, son 5 yılda “sorumluluk ve duyarlılık” kriterinde sıçrama yaparak 0-125 aralığından 500-625’e atlıyor.

Ulusal Ağlar Dünya Başkanı seçilerek dünyanın en yaygın sürdürülebilirlik platformu olan UN Global Compact’ın ve 70’i aşkın kurumsal şirketin yönetim kurulunda yer almasının yanı sıra, yatırım bankası Rothschild & Co. Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı da olan Argüden, araştırmayla ilgili olarak “Belediyelerde iç denetimde ilerleme yok, katılımcılık ise gerilemiş” yorumunu yapıyor.

Uzağa gitmeye gerek yok.

Argüden Yönetişim Akademisi Vakfı kuruluşundan örnek vereceğim.

1971’de eğitime başlayan Boğaziçi Üniversitesi (BÜ)’nün mezunları okulun kuruluşundan yalnızca 8 yıl sonra Boğaziçi Üniversitesi Vakfı (BÜVAK)’nı kuruyorlar.

BÜVAK 1981’den sonra öğrencilere burs vermeye başlıyor.

Kurucu Rektör Prof.Dr. Abdullah Kuran’ın dönemi…

BÜVAK’ın güçlenmesinde etkin bir rol oynadığını söyleyen Argüden, “Yakaladığımız ücretsiz kaliteli eğitim fırsatını gelecek kuşaklara aktarmak istedik. 1980’lere geldiğimizde Mezunlar Derneği BÜMED olarak kampüsün içinde 8 bin metrekare sosyal tesisimizi yaptık. Okula 40 milyon dolarlık yatırım getirdik.” diyor.

Sözünü ettiği sosyal tesisin Rektörlük tarafından Şubat 2023’de BÜMED’den aldığını, binanın emniyet güçleri nezaretinde boşalttığını anımsatarak devam ediyor:

İş dünyasında, kurumlarda iyi yönetişim kültürünün gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlamak üzere 2014 yılında BÜVAK bünyesinde şartlı bağış kabul eden Argüden Yönetişim Akademisi Fonu oluşturmuştuk.”

Boğaziçi’nde 2016 yılı itibariyle karşı atakları başlıyor.

2012 yılında BÜ Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu 2016 ‘daki rektörlük seçimlerinde 403 katılımcının 348’inin oyunu almasına karşılık, yeniden rektör atanmıyor.

Bu göreve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla Prof.Dr. Mehmet Özkan getiriliyor.

Devamını biliyorsunuz…

Özkan’dan sonra BÜ’de ipler fena geriliyor.

BÜ’ye okul dışından Cumhurbaşkanlığı kararı ile Ocak 2021’de Prof.Dr Melih Bulu rektör olarak atanıyor.

Adı “kayyum rektöre” çıkan Bulu 7 ay bu görevde kalabiliyor. Yerine yardımcısı Prof.Dr. Naci İnci getiriliyor.

Kavgalı eve kız verilmez” diye bir atasözümüz var ya, Argüden, Barbarosoğlu’na yapılanı gördükten sonra şartlı bağış fonunu BÜVAK bünyesinden çıkartıyor.

ARGE Danışmanlık çatısı altında kurulan Argüden Yönetişim Vakfı olarak bağış toplamayı sürdürüyor.

İyi yönetişim modelini oluşturan ilkelerin temelinde güven yatıyor.

Bir kuruma bağış yapmak, bir partiye oy vermek ya da sermaye yatırımı yapmak için önce güven olacak!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir