Birleşmiş Milletler (BM) Sözcülük Ofisi, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalinin hukuka aykırı olduğunu ve bunun derhal sonlandırılması gerektiğini belirten Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) danışma görüşü hakkında açıklama yaptı.
AA’nın aktardığına göre, BM Genel Kurulu’nun UAD’den konuya ilişkin görüş talep ettiği anımsatılan açıklamada, bu noktadan sonra yapılacaklara Genel Kurul’un karar vereceği belirtildi. Açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma görüşünü ivedilikle BM Genel Kurulu’na ileteceği kaydedildi.
Guterres’in taraflara siyasi yola odaklanma çağrısı yaptığı aktarılan açıklamada, “Tek seçenek iki devletli çözüm” ifadeleri yinelendi. Açıklamada, Guterres’in acilen Gazze’de insani ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması çağrısı yaptığı hatırlatıldı.
FİLİSTİN YÖNETİMİ: ADALETİN ZAFERİ
Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma görüşü hakkında Filistin Dışişleri Bakanlığı ve Hamas’tan da ayrı ayrı açıklamalar yapıldı. Filistin Dışişleri Bakanlığı, konuya ilişkin açıklamasında, “Karar, adaletin zaferi ve işgalin reddidir. İsrail’in işgalini destekleyen Knesset’in (İsrail meclisi) kararı ve ABD’nin politikaları reddedilmiştir” ifadelerini kullandı. UAD’nin hukuku ‘adil ve akıllıca’ uyguladığı belirtilen açıklamada, “İnsanlık, ahlaki ilkeler ve uluslararası meşruiyet galip geldi” değerlendirmesi yapıldı.
HAMAS: İSRAİL BU KARARLARI UYGULAMAYA ZORLANMALI
Hamas’tan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada da “UAD’nin Siyonist işgalin (İsrail) hukuka aykırılığını ve buna son verilmesinin gerekliliğini teyit ettiği, faşist yerleşim sistemini (Yahudi yerleşim birimleri) teşhir ettiği, sona ermesini talep ettiği ve işgalci hükümetlerin halkımıza ve Filistin topraklarımıza karşı işlediği yaygın uluslararası hukuk ihlallerinin ortaya çıkarılmasına işaret ettiği hukuki mütalaayı memnuniyetle karşılıyoruz” denildi.
Açıklamada, bu karar ve UAD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) İsrail işgaline son verecek önlemlerin değerlendirilmesi yönündeki talebinin, ciddi adımların atılması için acil eylem ihtiyacını ortaya koyduğu vurgusu yapıldı. İsrail’in, Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin tam desteği ve kapsamasıyla tüm uluslararası kararları görmezden geldiğine dikkat çekilen açıklamada, uluslararası topluma bu kararları ‘kuşanarak’ İsrail’i bu kararları uygulamaya zorlama çağrısı yapıldı.
TÜRKİYE: ULUSLARARASI TOPLUM GÜÇLÜ BİR TAVIR TAKINMALI
Karara ilişkin Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan da dün yazılı bir açıklama yapıldı. Bakanlık, açıklamasında, “Uluslararası Adalet Divanı, bugün (19 Temmuz) açıkladığı istişari görüşünde, İsrail’in Filistinlilere yönelik işgal ve zulüm politikası uygulamakta olduğunu hukuki olarak teyit etmiştir. Söz konusu görüşte de belirtildiği üzere; İsrail, Filistin topraklarındaki mevcudiyetini bir an önce sona erdirmeli ve yol açtığı zararı tazmin etmelidir” dedi.
Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Uluslararası toplum, İsrail’in hukuk dışı uygulamalarına son verilmesi için kararlı ve güçlü bir tavır takınmakla yükümlüdür. Türkiye, istişari görüşe yazılı ve sözlü katkı sağlayarak Uluslararası Adalet Divanı’ndaki sürece destek vermiştir. Halen Gazze halkına uygulanan ve soykırıma varan fiiller dahil, Filistinlilere karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için çaba göstermeye devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, dün düzenlenen halka açık oturumda, İsrail’in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü açıkladı. UAD, Lahey’deki oturumda İsrail’in Filistin’i işgaline ilişkin danışma görüşünü açıklarken işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil, ‘tek bir bölgesel birim’ olduğunu bildirdi.
İsrail’in Gazze’de işgalci güç konumunda olduğunu belirten UAD, İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da da işgalci olduğunu ortaya koydu. UAD, ayrıca İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline ‘en kısa sürede son vermesi’ gerektiğini belirterek, tüm devletlerin de İsrail’in işgal ettiği topraklardaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla ‘yükümlü olduğunu’ dile getirdi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise görüşün açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Yahudi halkının topraklarında işgalci olarak kabul edilemeyeceğini savundu.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
