Kılıçdaroğlu, FOX TV’de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına konuk oldu. Hükümetin iktisat siyasetlerini eleştirdi. CHP önderi, “Sen dön bir akaryakıt fiyatlarına bak, peynir fiyatlarına bak, domates-salatalık fiyatlarına bak. Bunların dünyadan haberleri yok” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:
Bülent Arınç’la tokalaştık, hatta bir değil iki sefer tokalaştık. Tokalaşırız doğal niçin tokalaşmayalım. Farklı dünya görüşlerine sahip olsak da birbirimize saygılıyız.
Siyasetçilere ders verir nitelikte bir konuşmaydı. Konuşmasında AK Parti yeni kurulduğunda ve iktidar olmadığında her toplantıya gittiklerini ısrarla tabir etti. Yeri geldiğinde itiraz ettiklerini söz etti.
Bülent Arınç’la tokalaştık, hatta bir değil iki defa tokalaştık. Tokalaşırız natürel niçin tokalaşmayalım. Farklı dünya görüşlerine sahip olsak da birbirimize saygılıyız.
Siyasetçilere ders verir nitelikte bir konuşmaydı. Konuşmasında AK Parti yeni kurulduğunda ve iktidar olmadığında her toplantıya gittiklerini ısrarla söz etti. Yeri geldiğinde itiraz ettiklerini tabir etti.
Türk Demokrasi Vakfı üzere bir vakıf demokrasiyi konuşacaksak tartışacaksak herhalde AKP’li yöneticilerin de söyleyecek kelamı olması lazım. Lakin gelemiyorlar, oturamıyorlar, konuşamıyorlar. Zira baskı altındalar, bir kişinin baskısı altındalar. O nedenle hükümdarın çıplak olduğunu, bir kişini AK Parti’yi sonlandırdığını, bitirdiğini tabir etti. Bu tabir benim açımdan kıymetli aslında Türk demokrasisi için de son derece kıymetli bir açıklama.
‘GERÇEKLERE TAHAMMÜLLERİ YOK’
Gerçekleri dinlemeye tahammül edemiyorlar. Gerçekleri gazeteciler anlatıyor, siyasetçiler anlatıyor. Siyasetçilerin dokunulmazlığı var, söylerler lakin gazetecilere tahammül edemiyorlar. ‘Benim söylediklerimi yazacaksın’ üzere bir niyet.
Bunlar endişenin yapıtı. Zulmü arttırıyorlar her seferinde. Gerçeklere, muhalefete, tenkide tahammül edemiyorlar. Pekala o vakit sen neden iktidar oldun? Ben her dediğini kabul mü edeceğim, onaylayacak mıyım? Bir ülkede demokrasinin varlık nedeni muhalefettir.
‘NE SÖYLEDİĞİ NE YAPTIĞI MUHAKKAK DEĞİL’
Bunlar gidici, gidecekler zati. Akaryakıta artırımı kim yaptı? Sen yapıyorsun kardeşim. Dış güçler falan değil sarayın oligarkları. Bir tane adam koymuşsunuz Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın başına. Ne söylediği, ne yaptığı muhakkak değil. Gözlerine mi bakacağız, uzunluğuna mı bakacağız, endamına mı bakacağız. Kardeşim sen dön bir akaryakıt fiyatlarına bak, peynir fiyatlarına bak, domates-salatalık fiyatlarına bak. Bunların dünyadan haberleri yok.
Bir güreşçinin banka idare şurasında ne işi var? Bu güreşçi kime, nasıl kredi verecek? Bir arkeoloğun Merkez Bankası’nda ne işi var? Bu atamalar baştan sakat.
Bir kişinin egosuyla Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetiliyor. Hastanesi olmayan ordu olur mu? TSK’nın hastanesi, sıhhat kuruluşları yok. Askeri hastaneler vardı. Geldi, ‘Ben kapatıyorum’ dedi, kapattı. Kim sana kapat dedi? Hangi münasebetle kapattın.
