Stokçu Antep fıstığında fiyat yükseltti
5 mins read

Stokçu Antep fıstığında fiyat yükseltti

Dünya gazetesinden Mehmet Hanifi Gülel’in haberine göre, Türkiye’nin önemli tarım ürünlerinden olan Antep fıstığında son günlerde yaşanan artışlar baklava sektöründe olumsuz yansımaya başladı. Fıstık fiyatlarına son 15 günde yüzde 50’nin üzerinde gelen zam ile 850 liradan bin 300 liraya yükselmesi İstanbul piyasasında da karşılık buldu.

Sektör temsilcileri, fıstık fiyatına son gelen spekülatif fiyat artışlarının, baklava fiyatlarına da yansıdığını, dolayısıyla satışlarda yüzde 5 ile 50 arasında düşüş yaşandığı belirtiyorlar. Temsilciler, yüksek rekolte beklenen bir sezonda fiyat artışlarının anormal olduğunu ve bunun denetlenmesini talep ettiler. Son dönemde artan ihracatla birlikte toplam baklava üretiminin 2 bin tona dayandığı da aktarılıyor.

“ESNAFIMIZ MUTLU DEĞİL”

Fıstık fiyatlarının son dönemde belli bir kesim tarafından artırıldığına dikkat çeken Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Taşdemir, önümüzdeki fıstık hasadında rekor düzeyde bir rekolte beklenmesine rağmen fiyat artışlarının anormal şekilde yükseldiğini kaydetti.

Şu anda stokta geçen yılın mahsulünden çok ciddi miktarda ürün bulunduğunu aktaran Taşdemir, “Bu yıl beklenen rekolte ise yaklaşık 750 bin ton. Bu da stokçuların ürünün tamamen elinde patlamasına neden olacak. Fiyatın çok aşağı düşmesine yol açacak.

Şu anda piyasada ‘fiyatı ne kadar yukarıda tutabilirsek o kadar tutalım’ düşüncesi hâkim. Fiyatlar bir ay içinde 850 liradan, bin 400 liraya dayandı. Fiyat 900 liradan 600 düşeceğine, bin 300’den 900’e düşsün mantalitesiyle hareket ediliyor. Artan fıstık fiyatları direkt baklava fiyatının yükselmesine neden oluyor. Bu da satış grafiğini aşağıya çekiyor. Hiçbir esnafımız bu fiyattan ürün satmaktan mutlu değil. Çünkü sonuçta satış kilosu aşağı düşüyor” dedi.

1 KİLO BAKLAVA BİN 300 TL

Fıstık fiyatındaki artışın baklava fiyatlarına da yüzde 20 olarak yansıdığına belirten Taşdemir, bir kilo fıstıklı baklavanın içinde 250 gram fıstık olduğunu aktardı. Sadece fıstık hammaddesi olarak bir kiloda 350 lira gibi bir maliyet olduğunu bildiren Taşdemir, “Baklava maliyeti içinde sade yağı, fıstığı, kaymağı, şerbeti, işçiliği ve genel giderler var. Spesiyal baklavanın kilosu bin 250 lira ile bin 300 liraya dayandı. Klasik baklavanın fiyatı ise bin liraya geldi” diye konuştu.

Bu yıl Şanlıurfa ve Gaziantep bölgesinde rekoltede büyük bir beklenti olduğuna değinen Taşdemir, “Bu yaşıma kadar daha ağaçlarda böyle bir şey görmedim. Fıstığı bu yıl Gaziantep depolayacak yer bulamayacak. Son 60-70 yılın rekoltesi bekleniyor.

Buna rağmen fıstığın fiyatını artıran birkaç tane fıstık satıcısı. Diğer yandan bu ürünle alakası olmayan ve piyasalarda devamlı parasıyla bu işlerin stokçuluğunu yapan sektör dışında alıcılar var. Raf ömrü 2-3 yıl olan fıstıkta, stok yapmak da çok kolay bir ürün olarak yer alıyor. Bugün fıstığı 850 liradan alan biri, bir ay sonra bin 400 liradan satarak büyük bir kâr etmiş olur. Bu işle alakası olmayan doktor, mühendis, avukat ve reklamcılar bile var’’ diye konuştu.

“ÜRÜN SATMAYIN DİYORLAR”

Nizip Fıstıkçılar Kooperatifi Başkanı Ahmet Polat ise son dönemde fiyat artışının spekülatif bir hareket olduğuna vurgu yaparak, geçen yıl 120 bin ton rekolte olduğunu, bu yıl ise 750 bin ton rekolte beklendiğini ifade etti. Tuzlu çerezlik fıstığın fiyatının 400 ile 450 liradan 550 liraya çıktığını belirten Polat, “Fiyatlara sektör temsilcileri de şaşkın. Sosyal medyada bazı kişilerin üreticilere ürününüzü satmayın ve fiyatlar daha da artacak diye yazıyorlar. Bu nedenle üreticiler de piyasaya mal vermiyor. Piyasada mal da var ama satışlar yok denilecek kadar az” dedi.

“KARABORSA ENGELLENEBİLİR”

Fiyat kontrolünün sağlanması için devletin desteğini ‘alan’ bazlı değil, ürüne vermesini talep eden Taşdemir, “Biz bu alana yapılan destekleme verilsin diye Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na sunumlar yaptık. Bu destekleme alana değil de ürüne yapıldığında kayıt dışılık ortadan kalkacak. Ürünü satarken değil, ürün hasat edilirken kayıt altına alındığında stokçuluğun karaborsacılığın önüne geçilecek. Böylece son tüketici olan halka da bu durum direkt yansıyacak’’ dedi.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir