
Göç eden insanların kış nedeniyle zorluk yaşadığını anlatan Soylu, şunları kadetti: “Bu 63 bin 500 briket evin aslında bir önemi var. Bu insanların kaldığı çadırlı bölgeye de gittik. Kışın buradan farklı manzaralar da geldi. Esas itibarıyla biz onlarla da ilgileniyoruz. Onlar bazen konuşlanması lazım gelen yerlerde, bizim önerdiğimiz bölgelerde kalmıyorlar, tarım arazilerinde kalıyorlar. Bu da tabii çok doğal olarak çamur ve toprak oluyor, yaşanması zor bir halle karşı karşıya kalınıyor.”

Briket evlerin, aileler için önemine vurgu yapan Bakan Soylu, şöyle devam etti: “Burada yapılan briket evler sayesinde rahat, en azından çadırlarda olmadan kıştan kendilerini koruyabilecek ve bir aile bütünlüğü içerisinde yaşayabilecekleri bir anlayış burada sergileniyor. Sadece bu değil, kömüründen sağlık malzemelerine, gıdasından battaniyesine kadar yardımlar dağıtılıyor. Burada devletimizden, AFAD, Kızılay ve Diyanetimizden, bütün sivil toplum örgütlerimizden, her birinden Allah razı olsun. Burayı bir an olsun yalnız bırakmıyorlar. Buna aynı şekilde devam edeceğiz. Kardeşlerimiz ve biz yalnız bırakmayacağız. Buranın dünyadaki küresel güçlerin tepinme sahası olması vicdanımızı zedeliyor. Onun için bu insanların mazlumluğunun en büyük güç olduğuna inananlardanız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan buradan elimizi çekmememizi, insani olarak sürekli burada bulunmamızı ve bu bölgelerdeki hayat standartlarını sürekli olarak yükseltilmesini talimatlandırdı. Bu çerçevede bütün kurumlarımız da çalışıyor.”

Soylu, AFAD koordinasyonunda son günlerde toplanan 16 tır insani yardım malzemesinin göçmenlere ulaştırıldığını belirterek, sivil toplum örgütlerinin ve kurumların kış boyunca binlerce yardım tırıyla göçmenleri yalnız bırakmadığını dile getirdi. Çok sayıda kişinin elinden geleni yaptığını söyleyen Bakan Soylu, “Allah bu sınavda bizi insanlığa mahcup etmesin. Sorumluluğumuz odur, ona inanıyoruz. Çocukların cıvıltısını duyuyorsunuz. Bu çocukları yalnız bırakmak, soğuğa terk etmek, geleceklerini travmalı yaşamalarına neden olmak en büyük insanlık suçudur. Biz bu suçun ortağı değiliz. Tam tersine insanlığı bu suça ortak olmamaları için yıllardır uyarıyoruz.” dedi.


Sadece İdlib’de değil dünyanın birçok yerinde yardım çalışmalarının yürütüldüğünü vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz büyük bir milletiz. Bu arkadaşlarımızın hepsiyle Bangladeş’te, Yemen’de, Arakan Müslümanlarıyla, Lübnan’da, Afganistan’da, dünyanın birçok noktasında beraberiz. Afganistan’da birinci trenimizi gönderdik. İkinci trenimiz de şimdi 850 ton hazırlandı, doldu. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde göndereceğiz. Elbette zorluklar çekiyoruz ama zorlukları çekerken yanı başımızda olan insanlık dramına da duyarsız kalmak bizim milletimizle hiç örtüşmeyecek bir karakterdir. Hep beraber çaba göstereceğiz ve bu çocukların yarınlara ait bu anlayışı hep beraber oluşturacağız. Onlar da 9 aylık doğdu biz de, onlar da insan biz de insanız. Onun için dünyanın acımasız rekabetine vicdanımızı teslim etmeyeceğiz. Etmediğimizi de hep beraber Allah’a şükür gösteriyoruz. Allah bizi bu yoldan ayırmasın. Doğrusu da odur. Allah yardımcımız olsun. Milletimize de buradan medyun-u şükranız. Paylaşmayı, yardımseverliği, komşuyu, çocuğu, büyüğü, yerinden edilmişi bilen bir milletin mensuplarıyız.”


